Emekçilerin 
Kurtuluşu
Kendi
Eserleri
Olacaktır.

                 
K. MARKS

Ana Sayfa

Başvuru

Katkı

Arşiv

Linkler

E-Posta

 

 

ADİL YARGILAMA

Orhan KARACA

Devlet egemen sınıfların egemenlik aracıdır. Dünya'da hiç bir mahkeme bağımsız değildir ve AHİM de bağımsız bir mahkeme değildir. Siz bu tip mahkemelerde hiç Fransa'nın Cezayir veya ABD'nin Irak veya bir emperyalist ülkenin insanlık suçu işlediği için yargılandığını gördünüz mü?

Afganistan işgalinden sonra tutuklananlar iki yılı aşkın bir süredir hiç bir mahkemeye çıkarılmadılar ve bu üstteki tutuklulara yapılan işkencelerin tüm insanlık haysiyetini ayaklar altına aldığı bilinmektedir. ABD bu üste, ceza evinde ABD kanunları geçerli değildir açıklamasını yaptı, yani burada orman kanunları, emperyalist işgalcilerin, işkence ve zulüm yasaları geçerlidir. Irak'ta işkence yapanlar niye bu mahkemelerde bir defa olsun yargılanamaz?

Bu yüksek mahkemeler hep üçüncü dünyanın yargı önüne çıkarıldığı geçmişte Georges Dimitrov'ların yargılandığı, emperyalistlerin adalet ve hukuk adına politikalarını sergiledikleri yerler olmuştur... Onlar politikalarını bu mahkemeler vasıtasıyla hukuk alanında sözde tescil etmeye çalışırlar. Bu mahkeme kararları emperyalizmin ve politikalarının hukuki meşrulaştırma alanlarıdır...

Ülkemizde kimlikler üzerinde baskı vardır? Bu güne kadar uygulanan ırkçı ve tarikatçı politikaların, örneğin Kürt veya Alevi vb kimlikler üzerinde uygulanan bu anti demokratik uygulamaların çözüm yeri Türkiye'dir. Hiç bir emperyalist ülke veya kurum bu sorunu çözemez. Bu kurumlar bu sorunları çözmek için değil, kendi emelleri için kullanmak üzere vardırlar. Tarihte bu tip kurumların adil yargı ve adil çözüm önerdiği ve getirdiği görülmemiştir....

Ülkemizin işsizlik, demokrasi, kalkınma vb sorunlarının çözümünü AB, IMF vb emperyalist kurumlara havale edenler büyük bir yanılgı içindedirler. Bu gün var olan sistemin sorumlusu olan bu kurumların kurtarıcı ve çözüm önerici olarak görülmesi, gösterilmesi ülkemizin geleceği için bir yol göstermez. İMF, ABD, AB ve benzeri kurumlardan hesap sorulması gerekirken, onların politikalarına alet olmak bizim işimiz olamaz, olmamalıdır....

Onlar bizi hayatın her alanında teslim almak istiyorlar. Onların Irak'ta işgal; Guetamana'da ceza evi işkence; ölüm oruçlarında sessizlik, hortumculara göz yumma, yeşil kuşakta ''müslüman''; IMF politikalarında halk düşmanı, sömürücü; özelleştirmede neoliberal; sırası gelince de adalet dağıtan, pis leş kargası, sömürücü, işkenceci, faşist darbeci politikalarını görelim teşhir ve tecrit edelim.

Ülkemiz üzerinde bu emperyalist ülkelerin oyunlarına gelmeyelim. Kürt sorununun çözümü onların sorunu değildir, onlar için politik bir malzemedir. Genelde halkımızın, özelde Kürt sorununun çözümü halkımızın verdiği demokrasi mücadelesi ile çözüm bulabilir. Türk ve Kürt ırkçılığının filizlenmesi, serpilip gelişmesi, o akbabalara, leş kargalarına politikalarını güçlendirme olanağı verecektir. Halklar arası kardeşliğin yerini düşmanlık duyguları hızla alıyor. Yugoslavya'da yaşananların ülkemizde yaşanması onların ülkemiz üzerinde emellerine kavuşmalarına olanak verecektir; bu büyük oyuna hiç kimsenin gelmemesi gereken bir dönemden geçiyoruz...

IMF, İncirlik, 12 Eylül'de bizim çocuklar, idam, ölüm oruçlarında destekçi, Irak'ta işgalci ... bu halk düşmanlarını, sömürü ve zulüm saçanların adalet dağıttıkları yalanına kanmayalım...

Çözüm halkımızın demokrasi ve iktidar mücadelesindedir; gün ayaklarımızın titrediği, emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin IMF, AB vb kurumlarından medet umma günü değildir.

Halkımızın sorunlarını, bu sorunlara sahip çıkan halk çözecektir; bunun başka bir yolu yoktur ve tarihte başka bir yolunun da olduğu hiç görülmemiştir...